Untitled Document
   
  teknokul
  KİMYA FIKRALARI
 
Bir Biyolog, bir Fizikci ve bir de Kimyager

Bir Biyolog, bir Fizikci ve bir de Kimyager ilk kez bir gemide seyahat ediyorlarmis. Biyolog, "ben su altindaki bitkileri ve hayvanlari incelemek istiyorum" demis ve ardindan denize atlamis ama bir daha gören olmamis. Fizikci; "ben de dalga mekanigini incelemek istiyorum daha yakindan" demis ve o da suya atlamis. O da geri dönmemis. Kimyager ise almis eline defterini ve sunlari yazmis:

Deniz, biyolog ve fizikcileri cözebiliyor.

                                  Yeterli Zaman

Kimya laboratuvarında bir öğrenci potasyum hidroksit çözeltisi hazırlayacaktı. Büyük bir potasyum külçesini bir kova suya atmaya karar verdi. Hoca tam zamanında olayı fark ederek öğrencinin yanına yaklaştı ve ona ne yapmak istediğini sordu. Öğrenci ne yapmak istediğini söyleyince ona:
- Potasyumu koymadan önce, kovadaki suyu 5 dakika karıştırman gerekir.
- Niçin? diye sordu öğrenci.
- Çünkü bu bana binadan kaçmak için gereken yeterli zamanı verecek

Güzin Abla Kendini Aşmış

İzmir'den M.T. soruyor:

Ben 38 yaşında, kimya öğretmeni bir genç bayanım. Üç ay kadar önce kısmetim açıldı ve iyi niyetli bir gençle tanıştım. Geçen hafta da nişanlandık. Mutluluktan uçuyordum ki dün laboratuarda korkunç bir şey keşfettim. Nişanlımın bana aldığı yüzüğü denemek için civaya attım, ve maalesef yüzdü. Halbuki saf altının özgül ağırlığı civanınkinden fazla, batması gerekirdi. Demek bana aldığı yüzük saf altın değil, öyleyse sevgisi de saf olamaz. Şimdi ben bu civayı nişanlımın yemeğine koyup bu işi bitirmeyi düşünüyorum, ne dersiniz?

Güzin Ablanın Cevabı:

Arşimet'in hayatına her yönüyle vakıf olduğunuz anlaşılıyor. Yalnız yüzey gerilimini hesaba katmamışsınız, civanın yüzey gerilimi suyunkinden çok daha fazladır, böylece kendinden ağır cisimleri de kaldırabilir, çünkü o cisim batarken ortaya çıkartacağı yüzey için harcaması gereken enerji, kendi potansiyel enerjisinden fazla olabilir. Ayrıca civanın saf olmama ihtimali de var, o yüzden ani kararlar vermeyin derim.

Çiftçinin Selenyumu

"Rusya'da bir ciftci selenyumun saclarin uzamasini kolaylastirdigini bir yerlerden (nerden ogrenmisse???) ogrenir ve hemen aklina cok parlak bir fikir gelir. Ben niye koyunlarima selenyum yedirmeyeyim? Tuyleri cabucak uzar ve hizli bir sekilde para kazanirim diye dusunur. Sonra planini uygulamaya baslar. Koyunlara selenyum yedirir ve koyunlarin tuyleri cok hizli uzar. Ciftci cok mutludur durumdan ve selenyum miktarini artirarak garibim koyunlara yedirmeye devam etmektedir. Fakat, tahmin ettiginiz gibi ciftcinin hesaba katmadigi bir olay vardir. Eger vucuttaki selenyum miktari belli bir miktarin ustune cikarsa, sac dokulmesine sebep olmaktadir ve en sonunda ciftcinin koyunlari kel kalmistir. Cayirda meeeeeeleyen bir suru kel koyun "

Eser miktarda selenyum vucut icin gerekli ama asirisi da zararli... Eksikliginde kalbin fonksiyonu bozulmakta, asiri alindiginda ise nefes kokusuna, sac dokulmesine ve sinir siteminde bozukluklara sebep olmaktadir.

Siz siz olun kimyasallarla kafaniza esen her seyi yapmayin... Bir bilene danisin

 

 
  Bugün 1 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol