EŞEK OLSA OLMAZ MI?
Tiyatroda, ünlü oyuncu rolü gereği uşaklarına bağırır.-Atımı getirin!O sırada münasebetsiz bir seyirci "Eşek olsa olmaz mı? diye seslenir.
Oyuncu hiç istifini bozmaz: -Hay hay! Buyrun
LAZ OLDUĞUN İÇİN
Temel ilkokulun 1.sınıfına başlar,ilk gün koşa koşa eve gelir ve annesine Anne anne! öğretmen bugün okulda sayıları öğretti, herkes 9'a kadar sayabildi ben tam 14'e kadar saydım , laz olduğum için mi ?
Annesi: Evet yavrum laz olduğun için. Temel çok sevinir,
2.gün okula gider ve yine koşa koşa gelir ve annesine
Anne anne! öğretmen okulda alfabeyi öğretti, herkes d'ye kadar öğrendi ben h'ye kadar öğrendim laz olduğum için mi? der
Annesi: Evet yavrum laz olduğun için. Temel artık yerinde duramaz ertesi gün okuldan acayip mutlu bir şekilde gelir ve annesine
Anne anne bu gün okuldaki arkadaşlarımla boylarımızı karşılaştırdık,herkesinki 80-90 cm benimki 160 cm laz olduğum için mi? der
Annesi: Hayır yavrum onlar 6 yaşında sen ise 16 yaşında olduğun için.
BAK DEVENİN SORDUĞUNA
Genç deve annesine sormuş
-“Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?”
Anne cevap vermiş:
-“Çölde kuma batmamak için.”
Genç deve tekrar sormuş:
-“Peki kiniklerimiz niye bu kadar gür.”
Anne tekrar cevap vermiş:
-“Çölde kum fırtınalarında kum kaçmasın diye.”
Meraki yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormuş:
-“Bizim niye hörgüçlerimiz var.”
Anne deve sabırla yanıtlamış :
-“Çölde çok uzun süre susuz idare edebilme için suyu hörgüçlerimizde depolarız.”
Sonunda dayanamayan genç deve sormuş :
-“Peki biz Ankara Devlet Hayvanat Bahçesinde ne halt yiyoruz??”
FRANSIZ MÜHENDİS
Kayseri’de yol çalışması yapılıyormuş.
Köylüler eşeğin birini salıp, geçtiği yere yol
yapıyorlarmış.
Oradan geçen Fransız mühendis merak etmiş,
“Ne yapıyorsunuz” diye....
Köylüler prosedürü anlatınca Fransız mühendis
Yerlere yatmış gülmekten, alay ederek “Peki eşek
Bulamayınca ne yapıyorsunuz” diye sormuş....
“O zaman Fransa’dan mühendis getirtiyoz...” demişler....
250 NOLU KARAYOLU
Amerika’da 22 no'lu karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasından yolu takip ederken, bir araba görmüş. Bu aracı radarla incelemiş ve minimum 50 km. ile gidilmesi gereken yolda bu aracın tam 22 km./saatle gittiğini fark etmiş. Bu araba yolu tıkıyormuş. Ve aracı durdurup sürücüyü uyarmaya karar vermiş. Ve aracın peşinden gidip aracı durdurmuş, birde ne görsün. Aracı kullanan çok yaşlı bir teyze. Ve aracın arkasındaki koltuklarda da çok korkmuş 3 tane yaşlı teyze daha var.
Polisi görünce yaşlı sürücü: Polis bey çok mu hızlı gidiyordum? Diye endişe ile sormuş. Polis demiş ki; hanımefendi, hızlı değil, aksine çok yavaş gidiyorsunuz Ve bütün otoyol trafiğini etkiliyor! Radardan gördüğüm kadarıyla 22 km. hızla gidiyorsunuz.
Yaşlı teyze: Ama, otoyolun girişinde 22 yazıyordu ve bende bu hıza uymak istedim! Polis: Teyzeciğim demiş, o 22 otoyolun numarası. Bu yolda min.50 km hızla gitmelisiniz. Kadın tamam, bundan sonra hızlanacağım demiş.
Polis tam kendi arabasına giderken, gözü yine arkada oturan, hiç konuşmayan ve çok korkmuş 3 yaşlı teyzeye kaymış. Ve sormaya karar vermiş sürücüye. Teyzeciğim bir şey sorabilir miyim? Bu arkada oturan kişilerin nesi var? Çok korkmuş gözüküyorlar, sanki dillerini yutmuşlar gibi!
Kadın şöyle cevap vermiş:
Valla bende anlamadım, 250 no’lu karayolundan çıktıktan beri böyleler.
2 KERE 2
Dünyanın en büyük zekalarının oluşturduğu bir topluluğa şu soru sorulur:
``2*2 nedir?'
Mühendis iyice eskimiş sürgülü hesap cetvelini çıkarır, şöyle bir sallar ve sonuçta:
``3.99' diye ilan eder.
Fizikçi teknik notlarını karıştırır, problemi bilgisayarında kurar ve:
``yanıt 3.98 ile 4.02 arasındadır' der.
Matematikçi dünyadan uzak, bir süre huşu içinde düşüncelere dalar, sonra da:
``yanıtın ne olduğunu bilmiyorum ama bir yanıtın varlığını kesinlikle söyleyebilirim' der.
Filozof:
``Evet ama, 2*2 ile ne demek istiyorsunuz?'
Mantıkçı:
``Lütfen 2*2'yi daha detaylı tanımlayınız.'
Muhasebeci, bütün kapı ve pencereleri kapatıp, dikkatlice çevresini kolaçan ettikten sonra:
'SİZ yanıtın ne olmasini isterdiniz?' diye sorar.